Advertisement 300 X 250

25 Temmuz 2009 Cumartesi

Şiddetle albüm beklediğimiz 4 Kürt grubu


kurdmusic“Müzik yoksulların cennetidir” der Emerson..

Yani Kürtlerin müzikal yolculuğunu bundan daha iyi ifade eden bir söz yoktur benim için..

Geçmiştede çok iyi şeyler üretildi hemde zor zamanlarda.Bu cennetin kapılarını bizim jenerasyona açanları düşündüm de,şimdi pek olamayışlarına üzüldüm..

Bir gün “jack is back” tadında geri dönüşlerini görmek dileğiyle..

1)Koma Wetan

Koma Wetan, Kafkaslar’da yaşayan 4 gencin 1973′ yılında bir araya gelerek kurdukları ilk Kürtçe rock müzik grubudur. Önceleri kendi ortamlarında eğlenmek amacıyla çalmaya başlayan gençler daha sonra grup kurmaya ve dışarıda çalmaya karar verir. Sonrasında kendileri gibi Kafkaslar’da yaşayan Mikaili Reşit, Karlini Çaçan, Aliyi İsko, Ordixane Celil, Latifi Hüsret gibi Kürt şairlerin şiirlerini bestelemeye başlar. 1978 yılında Gürcistan’da bir müzik festivaline davet edilir Festival Gürcü televizyonlarında naklen tüm SSCB coğrafyasında yayınlanır aynı zamanda televizyon grupla özel bir program yapar. Bu festivalden sonra grup olarak kendilerine olan güveni artar. o günün şartlarında albüm yapmak çok zor bir iş olsa da Albüm yapma fikri belirmeye başlar. Sonunda tüm zorluklara rağmen albüm yapılır ama Yeniden Yapılanma Dönemi’nde (Prostroika) kadar basımı ve dağılımı gerçekleşmez.

Grubun ilk albümü ‘Azadi’ önce Gürcistan kompozitörler grubu tarafından daha sonra Sovyet Kompozitörler Birliği Komisyonu tarafından onaylanınca albümün basımına geçilerek SSCB’de satışa sunulur.

‘Grup üyelerinden Gerdenzeri: “ Azadi albümü yayınlandıktan sonra komisyon gelirleri almamız için bize bildirimde bulundu Ama 1990′lardı ve Halepçe Katliamı henüz olmuştu. Katliamda zarar görenlere yardım amacıyla Londra’da bir hesap numarası açılmıştı. Biz de plaktan gelecek gelirlerin bu hesap numarasına aktarılmasını istedik. Bu kararımız sonucu plakın üstünde ‘Bu plaktan elde edilen gelir Halepçe’de zarar görenler için Londra’da açılan banka hesabına aktarılacaktır’ ibaresi yer aldı. Böylece 11 şarkıdan oluşan ilk rock müziği albümü, anlamlı bir yer de edindi” diyor

Tek Albüm ve efsanevi parçaları

brîndar
çi dıgerî
elegez
filîto lawo
hesen bra
hewa sara
perişan
sinê
şêna min
venagere
welatê me

2)Koma Denge Azadi

1991′de İstanbul’da kurulan grup mkm nin mutfağından çıkma.Toplamda 4 albüme imza attılar..

“Hêvî”(1991)

“Em Azadîxwaz in”(1993)

“Welatê min/Roj wê bê”(1995)

“Fedî”(1998)

Üyeleri :

Dilek , Ibrahim Erdem, Raziye , Ömer Avci, Serhat Karakaş, Salih Döger, Nuri Erdem, Serhat Baran, Mehmet Atli, Sema Yigit, Ece, I. Halil Yildiz, Hakan Ener


3)Koma Amed

İlk albümleri “kulilka azad” olan grup 1988 yılında Ankara’da Fikri Kutlay, Amhet Kaya, Melek ve birkaç öğrenci tarafından kuruldu..Ve yanılmıyorsam Türkiye’de ortaya çıkan ilk kürt gruptur.

Albümleri:

Kûlîlka Azadî

Agir û Mirov

Dergûş

4)Koma Berxwedan

1983 yılında avrupa’da doğdu.Grubun kurucuları sefkan, mizgın, çiya, seyitxan, zozan, xemgin birhat, türkan, güler,zamanla da “xelil xemgin, diyar, eylem, peyvan, şemdin, serhat, beser şahin, kawa, cevat, zarife, bınevş” katılmıştır..Kürtleri ve kürt müziğinin geleneksel yapısını yeniden temellendiren ve siyasi mücadel açısındanda bir mihenk taşı olan grup aynı zamanda büyük bir okul.

Grubun 17 albümü var..

daye -1983
marsen netewi -1984
bingol sewiti- 1984
dilan -1985
gula cihane -1987
kaniya welat 1987
botan -1987
pesmerge- 1988
newroz -1989
sad bibe welate min -1990
amed -1991
ey ferat- 1992
mesa azadi -1992
name mi mezopotamiya-1995

Az bilinen 5 mükemmel Kürt sesi !

1)The Third Planet


İtalya’da mülteci olarak yaşayan Hindistan ve Güney Kürdistanlı Kürtlerin oluşturduğu Third Planet (Üçüncü Gezegen) adlı müzik grubundan tanıdık bir halk şarkısı: Bêserî.
Kuzey Kürdistan’da “Edlê Yeman, Dilo Can, Xaltîyê Rabe Sibe ye” gibi isimlerle bilinen şarkı 1971′de TRT tarafından Erzurum-Aşkale’de derlenmiş ve Muharrem Akkuş tarafından Türkçe sözler yazılarak türkü olarak okunmuştu. Daha sonra neredeyse Türk askeriyle özdeşleştirilen ve bir dönemin popüler ‘türkü’lerinden olan şarkının Türkçesi “Ay akşamdan ışıktır / Yaylalar” olarak bilinmekte.

Third Planet’in 1997′de çıkarttıkları ve Kürt-Hint müzik konseptiyle dikkat çeken Kurdistanî adlı albümde Hindistan, Belucistan ve Luristan coğrafyalarından Kuzey Kürdistan’a kadar bir çok yöreye dağılmış Kürtçe ortak şarkılar derlenmişti. Esmer, Lanja, Hey Narin, Bêsebrî, Şeyxanî, Baxad Rey, Çarok ve Baran gibi şarkıların yer aldığı Kurdistanî albümüyle Third Planet, Sentero Shaian Müzik ödülüne değer
görülmüştü.


2)Mohsen Namjo

Fars-Kürt müziğinin ‘yeni modern’ temsilcisi 1976 yılında Torbetê Cem şehrinde doğan Mohsên Nemco (Mohsen Namjoo), Güney Horosan Kürtlerindendir. İran’ın yeni kuşak müzisyen, şair ve sêtar ustalarından olan Nemco, 12 yaşında müzik eğitimine başladı. 18 yaşına kadar ünlü İranlı vokalist Nasrullah Nasîhpur’dan aldığı derslerle sürdürdüğü eğitimine 1994 yılında Tahran Üniversitesi’nin tiyatro ve müzik bölümlerine kaydolarak devam etti. Burada Ali Rıza Maşayexî ve Azîn Muvahîd gibi hocaların öğrencisi oldu. Üniversitedeyken Kürt üstad Hecî Qurbanê Sûleymanî ile tanıştı ve halk müziğini farklı formlarda okumaya başladı. Mazendaranlı Kürt müzisyen Sima Bina ile bazı derlemelerde bulundu. 1996’dan itibaren Blues ve Rock müzik tarzlarına benzer bir tarz yarattı. 2003 yılında Tahran’da kendi şarkılarını kayıt altına almaya başladı. İlk albümü Toranj 2007 yılının eylül ayında çıktı ve müzik çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Kürt şair Baba Tahir, Hafız, Mewlana ve Attar’ın şiirlerine yaptığı bestelerle oluşturduğu bu albüm Nemco’nun sesi ve kompozisyonlarının farklılığıyla dikkatleri çekmeyi başardı. Halen Hollanda, ABD ve İran’da yaşamını sürdüren Nemco, birçok film için müzik yaptı. Kürtçe dışında Farsça, Arapça, Urduca, Talişça, Gilanca ve Peştunca şarkılar da söyleyen Nemco, günümüz İran edebiyatında güçlü bir şair olarak da tanınmakta.
Müzisyenin albüm çalışmaları şunlardır: Toranj, Damavand, Jabr e Geographia, Sonati ha ve Gis.. Kürtlerin ve Dünyanın yeni Bob Dylon’ı olarak kabul edilen mohsên namjo için,İran devleti hakkında % yıllık hapis cezası kararı verdi gecen günlerde…

3)Shahram Nazari

Şehram Nazirî’den müthiş şarkı: Alawên Evînê / Flames of Love (Aşkın Ateşi). Ritimlerinde ünlü Kürt perküsyon ustası Ebbas Bextîyarî’nin imzasının olduğu şarkının sözleri 19. yüzyıl Kürt şairlerinden Mewlûdî’ye ait.

Şehram Nazirî: 1950 yılında Doğu Kürdistan’ın Kermanşah kentinde müzikle uğraşan bir ailenin oğlu olarak doğan Şehram Nazerî, ilk vokal ve setar tekniklerini babasından öğrendi. 8 yaşında ilk konserini verdi. Kürdistan tasavvuf müziği ve ritimleri üzerine çalıştı. Rumî, Xanî, Hafiz, Attar, Cizirî, Teyran ve benzeri şairlerin şiirlerinden yaptığı bestelerle geniş bir kitlede tanınır oldu. Firdewsî’den yaptığı bestelerle İran’da büyük bir ün yakaladı. 2006′da İran’ın “Büyük Üstad” ödülünü aldı, 2007′de Lejyon Donôr Dünya Kültürel Akademi Müzik Ödülü’ne değer görüldü

4)Mizgîn Tahîr Omerî

Güneybatı Kürdistanlı soprano ve opera sanatçısı Mizgîn Tahîr Omerî’den 18. yüzyıl ait Xeftano adlı Kürt halk şarkısının senfonik düzlemde yorumu. Kompozisyonu E. C. Sergirmé tarafından yapılan şarkı Qamişlo yöresine ait ve bir genç kızın ipek elbiseleriyle diyalogunu anlatır. Kürt lirizmini ve teşhis sanatını önemli ölçüde yansıtan ve Mizgîn Tahîr Omerî ile Kürdistan Parlamentosu Senfoni Orkestrası tarafından yorumlanan şarkı aynı zamanda Bağdat Radyosu’nun ilk Kürtçe yayınında yer alan şarkılardan biridir.
Dirbêsîyê doğumlu Kürt soprano Mizgîn Tahîr Omerî, ilk müzik derslerini tanbur ustası olan babası Necîmê Omerî ve ağabeyi cümbüşvan Remezan Omerî’den aldı. Dirbêsîyê ve Serîkanî’de tamamladığı eğitiminden sonra Prof. Eyla Lubana ve Prof. Rosy Gelyna’dan opera dersleri alarak Dimashk Konservatuvarı’na girdi. Bir dönem Reşîd Sofî ile çalışan Omerî, Klasik Kürt şarkıları derleyerek opera ve senfonîk düzlemde yeniden yorumladı. Mozart’ın iki operasını Kürtçe’ye çevirerek seslendiren Kürt soprano, Diyarbakır ile Süleymaniye’yi de kapsayan bir dizi konser verdi.

5)Seyîd Xelîl Elî Nîjad

Doğu Kürdistanlı müzisyen filozof Seyîd Xelîl Elî Nijad (Seyyed Khalil Ali Nejad /1957 – 2001) ve grubunun Baba Tahir özel konserinden müthiş bir şarkı: Tuyî Canê Şevên Tarî (Sensin Karanlık Gecelerin Canı).

Klasik Kürt Edebiyatı’nın en önemli ve en ünlü ismi olan Baba Tahîrê Hamedanî, 935 yılında Doğu Kürdistan’ın Hamedan şehrinde dünyaya geldi. 1019 yılında ölen ve çıplak dolaştığı için Baba Tahirê Üryan olarak da tanınan şair, Kürtçe’nin Lorî lehçesiyle şiirler yazdı. Felsefi görüşü, imgeleri ve sınırsız doğa algısı ile kendisinden sonra gelen Ömer Hayyam, Yunus Emre, Mewlana Celaleddinê Urumî, Feqîyê Teyran, Melayê Cizîrî ve Ehmedê Xanî gibi birçok şairi etkiledi.

Kürtlerin kendi içlerindeki 5 Populer meselesi

1)Şivan Perwer olayı..

Şahsen tam anlamıyla içinden çıkmış yada olayın rengini kafasında berraklaştırmış biri değilim.En son Newroz’ da Hanover’de yapılan etkinliklere katılan Şiwan Perwer “imralıya selam” diyerek buzları erittiğini biliyoruz.Peki öncesinde dönen olaylar neydi? Bildiğimiz,yani elimizde olan veriler 1 adet şarkı ve 1 adet tutum.Şarkı, o ünlü “lo me çi kîr” parçası..Tutum, Şiwan Perwer’in mam celal ile olan irtibatı ve güneyde yaşaması,orada belli bir mevki çevre edinmesi vs..
Hatta Şiwan Perwer’in sazının sahnede kırıldığını ve saldırıya uğradığını biliyoruz..Acaba bu mesele sadece ideolojik miydi? Yoksa işin perde arkasında daha pek çok şey var miydi? Her kafadan bir şey çıktı..Takip ettiğim kadarı ile forumlarda bu konu yüzünden insanlar birbirini yedi,kavgalar etti,saydı sövdü..
Olay aslında şimdilik yatışmışsa da yıllarca Kürtler kendi içinde şiwanist veya anti şiwanist takılıp durdu.
Şiwan Perwer sitemize bir açıklama yapar mı ki? Trt ‘ ye bile röportaj verdi..bize sadece mini bir açıklama yapsa da razıyız..!!



22)Barzani – Talabani -Öcalan üçgenindeki Önderlik meselesi..

Leyla Zana bundan yaklaşık dört ay evvel ne dedi? “Kürtlerin üç lideri var..biri mesut kardeş,diğeri mam celal ve diğeri de öcalan’dır”..
Şimdi 1980′den bu yana alın ve fotosunu çekip şöyle bir bakın..Gördünüz mü? benim gördüğüm şey şu; önderlik tutkusu mam celal ve mesut barzani’nin molekülerinde öyle bir enerji ile dolaşıyor ki,kuantum fiziği yetersiz kalır onları anlamakta..
Kendileri 1990 sonrası dönemde sırf çıkarları içinde öcalan’a ihanet ettikleri akıldadır.Ortadoğu’da ve özellikle değişim dönüşüm geçiren Kürt coğrafyasında abd desteğini hep arkasında isteyen,son seçimlerde PÇDK’nın seçimlere girmesine bile itiraz eden talabani-barzani ikilisi stratejik noktalarda malesef Kürtler’e çokta (en azından türkiye kürtleri açısından ve ideoloji olarak kürt bağımsızlık hareketini savunanlar açısından) faydası dokunmadı..dokunamıyor..
Aşiretçilik mantığı ile arkalarına büyük bir güç alan ikili,bir taraftan da Öcalan’ın ktilesine göz dikiyor ve “kürtlerin önderleri” adlı bir cümlede kendisini değil özne,belirsiz nesne olarak ta görmek istemiyorlar..
Ve üç ismi de destekleyen,isterse sabaha kadar savunabilen insanlar,kesimler var..Ve halen kürtler kendi içinde tartışır durur..


dill3)Dil meselesi..


Hangi bölge dili güzel konuşuyor..hangi bölge daha çok sahip çıkıyor..hangi şehir dil konusunda duyarlıdır..
karşılaştırmalar,istatistikler vs vs bitmez,bir sohbette üç kişiyi yanyana koyun,açın bu konuyu ve görün bakın neler olduğunu..Hani tartışmayı Kürtçe yapsalar içim yanmayacak(!!)
Kürtçe’nin bölgesel hatta bırakın bölgeyi bazen mahallesel bile değişen ağız yapısı,tahrip edilen geçmişinden gelen parçalanmışlık,bir yandan geleneksel yapı bir yanda da modern çalışmalar ve bunların ortasında kalmış gençler..ortasında kalamamış çocuklar,yaşlılar…
Bu konuya da kendi aramızda tartışmaktan büyük zevkle yıllardır tartışıyoruz..Daha popülaritesini uzun süre devam ettirecektir.

feodalite4)Feodallik- Geri kalmışlık meselesi..


Bu konu anti kürt kesimi için cevabı nettir.Evet kürtler geri kalmış,eğitimsiz bir millettir..Yada arap tarihçileri ağzından söylersek ,zaten “şeytanın dölleridir” Kürtler..
Kürtler ise kendi içinde bu konuda baya ayrışır..Gerçek anlamda feodal olanlar zaten asla kabul etmez..Mesela aşiretçiliğin %80′lerde olduğu Mardin yada %55 lerde olduğu Urfa’da kim feodal olduğunu kabul eder ki?
Bir kesim aslında tüm Türkiye’nin asıl olarak Kürtler tarafından yönetildiğini söyler.Geçmişte hani siyaset olsun,sinema olsun,sanat olsun (doğan güreş..yılmaz güney..gazi yaşargil..ibo..hülyacığım vs..) kürtlerin her zaman top 10 u zorladığını söyler..farklı yaklaşanlarda var tabi,hayır onlar satılmış kürt,kürt olamazlar deyip evet maalesef geriyiz,eğitimimiz yok,savaş ve zorbalık mağduruyuz dolayısıyla tarih boyunca kendi içine kapanık bir yaşam sürdüğünden feodallik damarını kolay kolay atamayan bir topluma dönüşmüşüz der..
işte sizinde bildiğiniz gibi yok aslında böyle..aslında böyle diye onlarca tez sunulur ve kürt olsun olmasın herkesle tartışılır bu mesele..Ne piskologlar,ne felsefeloglar,siyasetçiler ve tırrekçi generaller kafa yordu ama nıç!

5)İhanet olgusu…


İlk ihanetçi Harpagos’tan ..yok efenim yezdan şer,böyle sıcak sıcağından binbaşı kasım ve adını sayamayacağımız binlerce insan..olay…
neyse yaw bu konuda ne diyim ki..