Advertisement 300 X 250

18 Temmuz 2009 Cumartesi

Yeraltındaki Kürtçe Müziği

İlkin Yunus Dişkaya’yı dinlemiştim. Ev sanatçısı diye tanımlıyordu kendini; yıllar öncesinden uğraştığı, uğruna belki de işini aksattığı müziğini geliştirmiş eserler ortaya koymuş ama gelin-görün ki bizim müzik duayeni plak şirketlerimiz tarafından beğenilmemiş ya da içerik-biçim ilişkisi onların kulağına hitap etmemiş olacak ki biz çok sonraları tanıdık çok sonraları bu doygun müzik insanını. Cigerxwin ve hayyam ın şiirlerini besteliyor çoğunlukla: şêrine, ho ho şivano, hey pale, dinya li hev hatine yi çok özgün bir tarz da enstrümanlarda yüzde yüz Yunus dişkaya anlayışıyla bestelemiş. Çoktandır deneysel Kürtçe müziğe uzak kalmışsanız ve kulağınıza iyilik etmek istiyorsanız dinleyin: http://www.myspace.com/yunusdiskaya

Kısa biyografisini kendi ağzından alıntılayayım:

1978de adıyamanın kahta ilçesinde peydah oldu.çeşitli dergahlarda öğrencilik kariyerini tamaladıktan sonra,beş yıl boyunca iü.de ingilizce okutmanlığı yaptı ve askerlik dönüşü istifa etti.onbeş yaşından beri bağlama tırmalamakta,üçbeş senedir de gitar ve keman kurcalamakta ve çıkardığı sesleri müzik zannetmektedir.Uzaktan bakılınca insana bile benzemektedir.

“Siya şevê” şu sıralar yer altı olmaktan çıkmak üzere ama hala hak ettiği yerde değil ve biliyor, tahmin ediyorum ki hala çok sıkıntı çekiyorlar eserlerini biz dinleyicilere ulaştırmak için , yine bu yapımcı sorunlarına kurban giden gruplardan, dinlemiş olabilirsiniz ama dinlemeyiniz varsa : http://www.myspace.com/siyaseve

Hakan Can dan ne kadar bahsettik ve hala bahsetmemize gerek var mı bilmiyorum ama nerde olduğunu, yaşadığını, ya da yiyip içtiğini bilen gören duyan varsa ses versin. Tek albümü “ax welato” yu çıkardıktan sonra ne bir röportaj, konser bile bırakmadan gitti. Hatta albüm kapağında bile yüzü bizlere dönüktü. Acaba bir mesaj mı vermek istiyordu bilmem ama artık şu kısır döngü kürt müziği çağında onun da ortaya çıkıp en azından 98 yılından beri kendisini ve tek albümünü bıkmadan dinleyenlerin bir gün yine söyleyecek diye umutlanışlarına çağrı vermesi, şu garip ve naçar dinleyenlerini sevindirmesi gerekiyor.

Mirady de aslında diğerlerine nazaran albüm çıkartabilmiş bu açıdan şanslı olsada yeterince tanıtımı yapılmamış bir isim.En son aldığımız haberlere göre de yakında bir albüm çıkartmaya hazırlanıyormuş , umarız deyip vereceği yeni bir röportajda yapımcı sorunlarını yine yaşamamasını veya herhangi bir alt satırda bu gibi sorunların geçmediği haberler bekliyoruz ondan .

Albümünü taşlı, barikatlı yollardan geçerek çıkartabilen ama buna rağmen yine de az bilinen gruplarımızdan biri de “Hivron”. 2007 de çıkarttıkları albümleri yeterince başa alıp dinlenilmedi bence. Eskitilmeyecek ve yenilenebilir, üzerinde formlar oluşturulabilecek bir müzik altyapısı oluşturdular. Silvan da zembilfroş kültür sanat atölyelerinde müzik dersleri veriyorlardı grubun üyeleri son görüldükleri yerde. Şimdi onlar da ne yapıyor ne düşünüyorlar ya da artık müzikler ilgileniyorlar mı bilinmez.

Yeraltında olmaları onların tercihi mi sanmıyorum ama onlar yerin altında da yerin yedi kat altında olsalar da onları bulup bir şekilde dinleyeceğiz, onlara hak ettiği değeri vermeyen ve popülere prim veren kürt müzik endüstrisine! kalite istediğimiz mesajını belki böylece ulaştırabileceğiz.

Hiç yorum yok: