Advertisement 300 X 250

22 Temmuz 2009 Çarşamba

Kadınların aslında demek istedikleri

Özellikle erkeklerin bu konuda çok fazla kafa patlatmasalar da , anlamakta sıkıntı çektiğini düşündüğüm sorunların başında gelen durum.

Kadınların aslında demek istedikleri….

….

Yani kadınların kullandıkları cümlelerin , aslında tam olarak demek istedikleri şeyi yansıtmadığı anlamını çıkarmak mümkün.

Peki devamlı olarak erkeklerin şikayet ettiiği ,kadınlarında yapmaktan vazgecemediği şey olan konuşmak eylemi , bunca yoğunken neden bu anlaşılamama meselesi.

Konuşmanın da anlatmanında bir adabı olmalı erkeklere göre , açıklayıcı olmalı kısa , net ve apaçık olmalı ki anlayabilsinler.

Çünkü erkekler bu kadar ince düşünmekten uğraşmaktan hoşlanmazlar belki.

Yada kadın ile erkeğin arasındaki en büyük farklılıklardan biridir.

Kafa yordukları konular çok başka …

Erkekler bütünle ilgili daha çok, ama ya kadınlar ; onlar bir ada kadar yalnızlaştırıyorlar kendilerini.

Biriyle ilk konuşmasında yada ilk görüşmesinde bu insanın onun hayatında nereye oturtulacagına o an karar verir kadınlar.

Bir nevi tüm yasamlarını o kişiye endekslerler.

Tatiller o kişiye göre ayarlanır , arkadaslar ve aile bile ikinci planda olur , öncelik sevdiği insandadır her zaman.

Bütün planlar ona uygun olarak programlanır.

Hayatlarına birini aldıklarında aslında o biri onların tüm hayatı olur

Erkeklerse bir kadınla sadece bir hayat kurarlar , kadınlar onların tüm yaşamı olmaz.

İlişkilerin başındaki o heyecan tutku ve aşka çok çabuk alışır kadın .

Çünkü zaten kadının hayattaki en büyük amacı belkide budur , en büyük en hayati ihtiyacıda budur.

Bir kadın herşeye sahip olabilir , güzelliğe paraya başarıya herşeye sahip olabilir , ama tüm bunları birinde anlamladırmak ister.

İşte ozaman hersey bir bütüne bürünür,kadınlar ilişkilerini kutsallaştırır.

Ve hep böyle gideceğini sanır , bunun aksini bile düşünmek istemez.

İlişkiler ilerledikçe yada evlilikle taçlandırıldıgında , başlayan monotonluğu ilk farkeden yine kadınlardır.

Yıllar önce karşılastıgım bir olay geliverdi aklıma .

Uzun zamandır bir bayandan hoşlanan arkadasım , bir gün cesaretini toplayıp kendisine açıldı.

Bayan şu an bir ilişki düşünmediğini ama arkadaslıklarının devam etmesini istediğini söyler.

Aradan gecen bir kac haftada kişi bir baska birine yakınlaşınca , bizim esas bayan küplere biner.

Nedeni ise adamcaza verdiği cevabının anlamının, açık kapı bırakmış olmasıymış ve sadece ısrar beklediğiymiş.

İlk başta saçma gelmişti ama sonradan anlayabildim


Kadın kendisi için emek verilmesini bekler.sevildiğini istendiğini hissetmek ister ısrar edilmesini bekler.

O hemen pes etmez , direnir , karşısındakinin de onun için mücadele etmesini bekler , onu sınar.

Birine sırtını dayayabilecek kadar güvenmek ister , sevildiğini yürekten hissetmek ister.

Bunu dile getirmek yerine başka yollara başvurur.

Bazen kıskanlıktan hoşlanmadıklarını söyler , ama yanındaki erkeği kıskandırmak için elinden geleni yapar

Çünkü çekiciliğini güzelliğini her zaman farkettirmek ister.

Kaybetme korkusu yaşatmak ister , ki karşısındaki adımlarını dikkatli atsın.

Evet demek ister ama bunu neredeyse hiç söylemez.

Ulaşılmazlık havası vermek ister , bu şekilde ilişkilerinin heyecanını koruyacagını sanır.

Çünkü aslında kaybetmekten hep korkar , ve bu yüzden hep güvensizdir..

Kadın sevgi doludur sevgisinde ve ilgisinde cömerttir.

Karşısındakini onun yerine düşünmek onun için boynunun borcudur , bundan yakınmak yerine aksine büyük haz duyar.

Kadın kalbiyle düşünür onunla hareket eder.

O bütün hayatını sevdiklerinin ayaklarına sermeye hazırdır.

Bu yüzden o insanın tek hamlesiyle hayatı darmadağın olabilir

Kadının belkide dayanamadıgı tek şey ilgisizliktir , artık sevilmiyor olma düşüncesidir.

Bu onu yalnızlaştırır , terk edilmişlik hissi gibidir .

Bunu anlatabilmek için kimi zaman asabileşip olmadık şeylerde kavga çıkarrır .

Bazen ağlama nöbetlerine tutulur

Yada suskunluğa bürünür , sizde neyin var diye sordugunuzda aslında alacagınız cevabı bilirsiniz.

-Yok bir şeyim.

Eğer hiç bir şeyin farkında değilseniz , siz onun için vurdum duymaz umursamaz biri olarak görünürsünüz.

Helede verdiği cevaba kanaat getirip , peki ozaman gibi cümleler kurarsanız işte ozaman yandınız demektir.

Bu onu dahada yalnızlaştırır dahada anlaşılmaz kılar.

Çünkü siz duymazsınız ama aslında kadın mutsuzlugunu haykırıyordur ve siz duymuyorsunuzdur.

Kadınlar duygularını direkt dile getirmezler .

İlişkilerinde samimi olsalarda düşündüklerini dile getirmekte her zaman şeffaf değillerdir..

Bir sorunları yada istekleri varsa , bunu dile getirmek, istemek yerine, karşısındakinin onu anlayabilmesini bekler.

Bu kadarını hakettiklerini düşünürler …

Evet belki kadınlar biraz anlaşılmaz olabilirler , ama bilinmelidir ki yakınmalar , duygulardaki kargaşaların sitemlerin ve mutsuzluğun ürünüdür.

Bunlar göz önüne alınıp düşünülürse eminim anlamakta çok zorluk çekilmeyecektir.

Tek istedikleri güven şefkat ve tutkuyla sevilmek , bundan şüpheye düşmeyecek kadar inanmak.

Yani kadınlar derki hep sev , çok sev , gerçekten sev ve bunu göster.

Hiç yorum yok: