Advertisement 300 X 250

27 Ağustos 2009 Perşembe

Hozanlığın Sıradanlaştırılması Üzerine

Ara ara beynimin kıvrımlarını karıncalaştırmasına karşın üzerinde son döneme kadar ciddi ciddi oturup düşünmemiştim. lakin kürt müziğinin çağdaş pirlerinden olan Şıvan Perwer bu karıncalanmanın geçici olmadığını ve gittikçe artan bir rahatsızlığa dönüştüğünü gösterdi. bu rahatsızlığımı dile getirmektir maksadım. peşin peşin söylüyorum. doğrudan kimseyi hedef almaksızın yazacağım. gerektiği noktalarda isim de vereceğim. bu noktada dileyen dilediği gibi alınabilir.
öncelikle Şıvan Perwer’in rahatsızlığını belirttiği ropörtajından o kısmı aktarmak faydalı görünüyor.
“Kürt sanat camiasında bir kimlik sorunu yaşanıyor. Bakıyorsun herkes kendisine “Hozan“ diyor. Bu çok büyük bir yanılgıdır. Herkes sanatçı olabilir, şarkı söyleyebilir. Ama “Hozan“ olamaz. Çünkü “Hozan“lık ciddi bir sorumluluktur. Filozofluktur, bilim insanıdır. Toplumun öncüsüdür. Hani bugün kim bu kriterleri yerine getiriyor. Onun için herkese “Hozan“ denilmekten vazgeçilmelidir. Kürt kültür kurumları ve televizyonları bu ortamın yaratılmasına izin vermemelidirler. Biz, ancak Kant’a, Shakespaere’re, Galilei’ye, Ehmedê Xanî’ye, Feqiyê Heyran’a ve Cîgexwîn gibi isimlere “Hozan“ diyebiliriz.”
ilgili ropörtaja buradan ulaşabilirsiniz: http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=12488
90′lı yıllar sonrasında Hozan Serhad’ı dışarıda bıraktığımızda Hozan sıfatını en çok yakıştırdığım ender sanatçı olan(sesini çok beğenmem benim bu düşüncemde duygusal davranmama yol açmışsa bile, duruşu tavrı, söylemi de bu düşüncemi destekler niteliktedir.) Hozan Dino’nun belirttiği üzere “Hozan” kavramı “Xwe zan” yani “kendini bilmek”ten gelmektedir. ferhengteki karşılığı ise bildiğiniz düz anlamı ile anılmaktadır. yani hozan=aşık
evet temel anlamı bana daha doğru geliyor. ama buradaki aşığın içini doldurduğumuz zaman hozan sıfatının önemi daha bir anlaşılır olmaktadır. bunu somut anlamda aşık mahsuni şerif ile doldurmak mümkündür.
şimdi bize dönelim. google’de hozan yazıp tarattığımızda ilk sayfada çıkan sonuçlara baktım. şöyle bir sonuçla karşılaştım.
hozan beşir, hozan dino, hozan kawa, hozan remzi hozan serhat, hozan diyar, hozan aydın, hozan fate.
youtube’da yaptığım “hozan” aramasında yukarıdaki sonuçlara ek olarak, hozan seydo,hozan sipan, hozan çaçan, hozan cane, hozan şiyar, hozan hesen, hozan helbest(hele hele isme bak hele:)), hozan berbang, hozan serdar, daha uzayıp gidiyor. bunlar sadece iki sayfada çıkan sonuçlar..
şimdi bir yandan şıvano’nun hozanlık ile ilgili söylediklerine bakıyorum, bir yandan hozan dino’nun hozan tanımına bakıyorum, bir yandan aşık manasına gelen hozan’ı düşünerek hozan serhad’ı aşık mahsuni şerif’i düşünüyorum, sonra bu yukarıdaki hozan enflasyonuna bakıyorum.
sonra aklıma kimler gelmiyor ki… mıhemed şexo, arif cizrawi, hesenê cîziri, şakiro, karapete xaco, aramê tiqran, zahiro, huseno, ayşe şan…. uzar gider. bunlar bugün acaba hala yaşıyor olsalardı yada içlerinden yaşayanlar bu kadar popülist olur muydu? iki stran çığırınca hemen sanatçı olmasından kaynaklı edindiği yeni isminin önüne hemen hozan sıfatını getirenler kadar popülist yaklaşır mıydı?
benim bildiğim bir sanatçının bir sıfatı varsa bu sıfatın dinleyici kitlesi tarafından, halk tarafından o sanatçıya verilmiş olması gerekiyor.
bence hozanlık bir yaratım işidir. sanat yaratımı ile halkı yönlendirme, uyanık tutma, gerekirse bedel ödeme işidir. halkı için zalimin zulmünü teşhir eden, halkının kaybolmaya yüz tutan kültürünü ayakta tutmaya çalışandır. ama bunu var olanı tekrar ederek değil, yeni yeni şeyler yaratarak yapmalı. bir bilge adam oluş sürecidir hozanlık.
şimdi yukarıda isimleri geçenlerin bir kısmını tenzih ederek, ilk kez gözüme çarpan ve çok afilli isimlerle birleştirerek hozanlık kavramını alanların yaratımları nedir hozanlık adına? bir şakiro mu? bir mıhemed şexo mu? bir hesenê cîziri mi? hayır hakikaten sanatınızla ilgilendiğim, sanatınızı eleştirdiğim filan yok. benim derdim birçoğunuzun yetersizliğini hozanlık sıfatı ile doldurmaya çalışmanız. benim derdim bu halkın sizlere layık görmediği, sizlere bahşetmediği bir sıfatı iki şarkı söyleyince tapulamanız..lütfen sanatınız sizin olsun hozanlığı geri verin bizlere. biz sizlere layık gördüğümüzde zaten doğallığında o sıfata layık olursunuz…
ne bileyim bence Hozan Serhad bu manzara karşısında kendisine Hozan dendiiği için pişman olurdu yaşasaydı.. çünkü o kadar ayağa düşürüldü ki bu güzide kavram. şarkı söyleyen, iki tv gören, youtube’da iki videosu dinlenenin kendisine hozan sıfatını layık görmesi onun da zoruna giderdi. lütfen eğer bu halka bağlı olduğunuzu düşünüyorsanız bırakın hozan sıfatını, halk layık görürse zaten size hitap eder öyle…
lütfen hozan kavramını ayağa düşürmeyin ve Şıvan’ın sözlerini yeniden gözden geçirin. sevmeyebilirsiniz ama sevmiyorsanız bile söylediği yanlış demek değildir.
sonra oturup şunu dinleyin:
Hozan Serhad-Hewler

Hiç yorum yok: