Advertisement 300 X 250

20 Ağustos 2009 Perşembe

Kürt Klip Anlayışı !! – 1

Klip zor iştir.En basitinden hayal gücü ister.
Şarkıyı özümseyeceksin ve kurgusunu eline alıp,olanakların çerçevesinde ortaya alımlı bir şey vereceksin.
İlk cümlede hayal gücü dedim ya.Aslını sorarsanız burası biraz karışık.Yani tam emin değilim.Kürtlerin hayal gücü “yasaklı” şeylerde çok iyidir.Onun dışındaki hayat döngülerinde çokta kullanmayı sevmezler.Napolyonist bir güzergah izleniyor kanımca,yani fırsatları bekleyeceksin.Fırsatını yaratma meselesi pek göze gönle hitap etmiyor,primi de yok.Sallayıp durma demeyin sakın,bir şey salladığım yok kendimden biliyorum…
Öss’de kalkıp uydudan kopya çeken sevgili Amed’li kardeşlerimi unutmuş değilim.Keşke fiziğe yada kimyaya o kadar kafa verselermiş.
Arz-talep meselesi diyelim.Hani derler ya,bir insanın iki bereketi olurmuş.Beden ve zihin.Çok çocuklu olma sebebimizi de anlamış oluyor muyuz?Beden bereketimizi sonuna kadar kullanıyoruz.Kürtlerde ki sevinç nidası ile “oxeyyşş” diyene kadar..
Neyse..
Müziğin kitlelere ulaşmasında ve sevilmesinde kliplerinde yeri ayrıdır.Sevdiğiniz melodileri,sevdiğiniz sanatçının iyi kötü görüntüsü ile görmek güzeldir.Sevginizi ve ilginizi pekiştirir..
Benim değinmek istediğim konu son yıllarda iyice klip cennetine dönüşen Türkiye’de ayrı bir cennet olarak göze çarpan Kürt klip sektörü…
Din iman berbat! Yani peşin konuşalım,saçma bir klip anlayışımız var.
Şehirlerin yereline sıkışmış kürt müzik grupları yada solo albüm yapan abêlerimiz ablalarımız bayağı bir fazla.Şuan Kürt coğrafyasında metrekare başına bir sanatçı düşüyor.
Herkes iddialı,herkes tarz..
Yerel bazda uğraş veren bu değerli müzisyen arkadaşlarımızda çeşitli kategorilerde başarı şansı buluyor.Örneğin düğünlerden popüler olanlar var.Yada çıkardığı kaset ile,ki kaset eskiden A yüzü ve B yüzü olmak üzere çıkardı;şimdilerde zahmet edilip şarkı adları yazılıyor,genelde düğün içeriklidir.Yani yerelden bu dünyaya giriş yapmak isteyen arkadaşların aşk parçaları,yada tek parçalık “heval siyaseti” kokan parçalarda pek şans bulmuyor.Biraz kovalamak gerekiyor galiba..
Diğer şans bulan bir grup ta dini müzik yapanlar.İlahi tarz ile damardan girip kürt-islam sentezine dem vuranlarında baya hayranı var.Xalê Şêxmûs’un “can can tû canî” parçası geçmiş ve gelecek kuşaklar için ayrı duruyor mesela.Yine bir ara “bijî cehennem” gibisinden bir şeyler vardı..O nasıl sözlerdi öyle law ! Ji bo zalîmê xwîn xarî bijî cehennem! Diye giriş yapıyordu..

Bunların ortak özelliği çekilen kliplerde hemen beliriyor.Hepsi aynı mantık..kabaca tarif edecek olursam “düz mantık”..
Mesela albümümüz Yaşo û Evîn’den olsun.Klip çekilecek..Yada dünya ve Bismil tarihinin en efsanevi insanı Bismilli Zeko klip çekiyor olsun..
Bir adet düğün müziği,bir adet folklor grubu,bir adet on gözlü köprü,bir adet davul zurna,bir adet yerel kıyafet ve bir adet kamera.
Çal keko çal !!
Dini parçalarda ise bir adet Filistin görüntüsü,bir adet arkadan ses!
Klip hazır..Bin bir emekle hazırlanan bu güzelim yapım artık raflarda yerini almıştır.
Ve ilginçtir bu pazarın alıcısı her daim var…
..
Yerelden çıkıp biraz daha göz önünde olan Kürtçe parçalar ve çekilen klipleri üzerinden bakacak olursak;ortam yine berbat..
Hatırlıyorum bir ara Feyzullah Yıldırım sendromu başlamıştı bende.
Hangi klibi izlesem arkasından onun imzası var.Günlük sanırsam 4-5 klip çekiyordu,yoksa yetişmesi imkansız.
Şimdi de bir klip getirin ama kimin çektiğini söylemeyin.Size Feyzullah’ın olup olmadığını söyleyeyim.O derece iddialıyım yani..
Bildiğim bir şey varsa o da sayın Yıldırım’ın tam bir klip katliamcısı olduğu..
Bir tarla keşfetmişti.Herkesi oraya toplayıp klip çektiriyordu.Sadece elbise değişiyordu.
Birde yaşlı bir vazgeçilmezi yaşlı bir teyze..Gerçi yaşlı teyzelere kafa takmak nerden geliyor bilmiyorum ama çok Kürt kliplerinde kullanılır.Duygu ajitesi için iyi oluyor galiba.
Yine çok ilginç bir şey vardı.Feyzullah bey,şarkının sözlerine aynen klip çekiyordu..
Hemen anlatayım size..
Başrollerde Şahê Bedo..ve gula çîya adlı şarkısı..
Klip yönetmeni Steven Feyzullah Spielberg!
Şarkıda “gula çîya” geçtiği gibi.Kamera hemen dağa çevriliyor ve bir çiçek beliriyor..
Birde komik olan ne biliyormusunuz? Şahê Bedo’yu takım elbise ile Allah’ın dağına çıkarmak..Ee yuhh!
Diyelim ki İbrahîm Rojhilat “esmer eman eman” okuyacak…
Okuyalım..
Esmer eman eman,esmer eman eman,dîlber eman delalê yeman
Jî kulîlka dora çeman ..
Aha!! Çem(ırmak) lafı geçti..kamera hemen bir ırmağa döner ve kız orada görünür..
..
Geri kalan sahnelerde şarkıyı söyleyen illa bir tarladadır..çiçekler arasındadır..Itırcık pıttırcık ezme senfonisine giriştir bu kısım…

Hiç yorum yok: