Advertisement 300 X 250

20 Ağustos 2009 Perşembe

Kürt kültür kurumlarındaki ahbap-dost ilişkileri

“Her şey yolundaysa ve kimse itiraz etmiyorsa bir sorun var demektir”. Yıllar önce okuyup, ismini hatırlamadığım kitapta geçen bir söz. Bugünkü kürt kültür-sanat kurumlarındaki herkes memnun halinden’in bir nevi izahı. Yeterince homojenleşmiş katılım, herkesin herkesi tanıma durumu(akrabalık), ben onu da tanıyorum un arka planında kardeşim saz çalar, ben gitarı, dayım da albümümüzü çıkarır gerçeği. Dünler ve bugün itibariyle de değişmediğine göre bugünleri de içine alan bir gerçek. Bir olay düşünelim şimdi: çok iyi bir müzisyen olduğunuzu düşünün. Ciwan Haco olduğunuzu varsayalım. Kürt müziğini dünyaya tanıtacak bir albüm yapılacak ve siz prodüktöre başvuruyorsunuz ama red cevabı alıyorsunuz. Ama Ciwan Haco sunuzdur ve bir bakmışsınız ki ertesi gün albümü kabul edilen kişi siz değil de prodüktörün dayısının oğlu. Veya bir film yapılacak, filmde oynayanların hepsi ana bacı kardeş, aynı memleketten, aynı mahallenin çocukları. Ya da ünlü bir kürt varsa muhakkak aynı soyadını taşıyan en az bir ünlü kürt daha vardır da diyebilirsiniz buna. Eğer siyasette ünlü biri varsa , diğeri farklı mecrada da ünlü olabilir, konumuz bu değil zaten. Sezarın hakkı sezara verildikten sonra bir de sezarın hatırı için Veysel e de veriliyor o imkan. Veysel o imkanları kulanıyor, ha nasıl kullanıyor ne üretiyor, hepimiz görüyoruz ama önemli değil zira Sezar ın sonsuz hatırı vardır bizde, kıramayız.
Efenim biz üretiyoruz ama halkımız sanata duyarsız. Ürettiğiniz hangi sanata duyarsız kaldık demek geliyor içimden. Demek geldiği için demeyi de tercih ediyorum hatta. Hangi düşündürücü cümlenin hakkı verilmedi(okunanların dinleyiciyi düşündürmesi), ya da hangi iyi üretilen albüm hakkını almadı(bunu satış rakamlarıyla değerlendirmiyorum, dinleyici kitlesi ve kalıcılık) ve hangi film yabana atıldı kaliteli olduğu halde. Bir işte başarısız olununca biz Kürtlerde adettendir, bireyin başarısızlığı değil toplum başarısızlığıdır, eğer birey başarılı ise de bu sadece bireyin başarısıdır. Bu da ilginç bir durum
Kürtlerin yeteneksiz insanlar olduğunu hiç düşünmüyorum ama eğer o işi yapmaması gereken bir kişi yaparsa da yapılan şeyler sonucunda Kürtlerin yeteneksiz ve bi işe yaramayan olduğunu düşünür, amiyane tabirle “biz Kürtlerden bi cacık olmaz “ dersiniz. Haklı değilsinizdir ama göstergelerin Allah belasını da kahretsindir. Sokakta yürürken arkadaşının tüttürdüğü türkü karşısında ula hemo senin sesin güzelmiş sana bi kaset yapalım hakket diyen prodüktör, sıradan bir replik bağışlamış arkadaşını tiyatro kadrosuna alan tiyatro sorumlusu, veya sınırlı hatta hiç sinema deneyimi veya bilgisi olmayanları oyuncu kadrosuna aldıran yönetmen veya aldıran yönetmenin dostu kadar biz de suçluyuz. Hesap soramayız, çünkü bunların geçmişte bu gibi alanlarda tecrübesi olmasa bile bir dostlarının veya akrabalarının hatrı veya başka mecralarda emeği var ve hatır her zaman beceriden, daha iyiyi yapabilmekten elbette güçlü bir argümandır.

Hiç yorum yok: