Advertisement 300 X 250

27 Ağustos 2009 Perşembe

Akdamar Adası

Daha çok ermeni soykırımı kapsamında ele alınan akdamar adası van’ın gevaş ilçesinden görülebilen hikayesi kız kalesi, kız kulesi gibi denizde olan kuleler gibi klişe ama yine de güzel bir adadır. Bu adada bir de manastır vardır…Hatırlarsanız ermeni soykırım’ının 90, yıldönümünde restore edilerek açılmıştı. Bu adanı adını nasıl aldığı ile ilgili birçok farklı hikaye anlatılmakla birlikte gevaş sakinlerinin genelde inandığı hikaye şu şekildedir:
Hikaye şöyle ki…
Vakti zamanında o yörenin kralının dünyalar güzeli Tamara adlı bir kızı varmış.. Kızını o kadar sever ki herkesten gizlermiş…Bu arada bir babayiğit ile Tamara adlı prenses birbirlerini görür ve aşık olurlar birbirlerine….
Kral bunları ayırmak için çözüm ararken aklına adaya bir şato yaptırıp kızını da oraya yerleştirmek gelmiş… Nihayetinde de yapmış… Ama tamara ile bu genç delikanlının aşkları bitmemiş… Yine buluşmaya devam etmişler…
Akşam tamara uygun olduğunda bir mum ya da kandil yakıp onun ışığıyla sevgilisine işaret edermiş.. Sevgilisi de iyi bir yüzücü olduğu için hemen göle girer sevgilisine doğru kulaç atarmış… Sonunda kral bu durumun farkına varmış ve delikanlıya bir oyun oynamış…
Yine bir akşam, fırtına, yağmur, sel çok fenadır.. kral adadadır ve akşam olduğunda yine bir işaret mumu yakar.. Bunu gören delikanlı tamara’sının başına bir iş geldiğini düşünerek yağmur da olsa fırtına da olsa göle girer ve sevgilisine gider.. Ama yolda fırtına adamı rahat bırakmaz.. Dalgalar o kadar yükselmiştir ve hırçınlaşmıştırki genci bir oraya bir buraya vurur da vurur, vurur da vurur… Nihayetinde adaya kadar yaklaşır lakin adanın etrafı hep kayalıktır.. Dalgalar bu genci her bir kayaya çarpışında gençten “ahh tamaraaaaa, Ahh tamaraaaa” sesleri yükselirmiş.. İşte bu ada ismini böyle bir hikayeden almıştır… ah tamara olmuş sana akdamar.

Hiç yorum yok: